Neredeydin Sevgili / Şiirler
Neredeydin Sevgili / Şiirler
Asil bir milletin oğlu kızıyız
Mazimize bakan tanır bizleri.
Uygarlık timsali ilmin hızıyız
Gazimize bakan, tanır bizleri.
Esaret tanımaz ecdadın soyu
Çakallar, arslana kazamaz kuyu
Tetikte Oğuz’un yirmidört boyu
Gözümüze bakan, tanır bizleri.
Destanım okunur bütün dillerde
Türkümüz söylenir bizim illerde
Bayrağım her daim emin ellerde
Göğümüze bakan, tanır bizleri.
Hesabı bilmeyen defter tutamaz
Yetimin hakkını yadlar yutamaz
Şehit mirasını çakal satamaz
Sözümüze bakan, tanır bizleri.
Tanrı dan; icazet aldık evvelden
Zulümler bastırıp yıktık tezelden
Varın sorun bizi yedi düvelden
Özümüze bakan, tanır bizleri.
Dayandık bu yolda onca çileye,
Dayandık ters dönen çarkı feleğe,
Bozkurt rehber oldu kutlu dileğe,
Yazımıza bakan tanır bizleri.
■ NEREDEYDİN SEVGİLİ
Bu hâzin kayboluşta senle, tebessümdeydim
Var olan hülyâ ile yüzümdeydin sevgili
Yürek hücumlarımda semâya başım eğdim
Beşinci zöhrede sen, özümdeydin sevgili
Öyle bir âlemdir ki can oynadı yerinden
Efsanemin aynası seslendiği derinden;
“Avut artık gönlünü”, yel eserken serinden
Ülger’i takip eden sızımdaydın sevgili.
Sen yokken safkan vefâ ile bekledim seni
Sen yokken zemheriyi katıp ekledim seni
Göğüs kafesime zerkle ilikledim seni
Vuslat’ın dağlarında kazımdaydın sevgili.
Geçmeyen günlerimi divan-ı harbe sattım
Soylu bir çok cengime çaresizliği kattım
Hezeyanlar içinde yargıçlara anlattım
Dalkılıç dille her ân sözümdeydin sevgili.
Beni soran herkese, visâl yanıyor dedim
Keremsiz kalan yürek hâlâ kanıyor dedim
Hasret basan bağrıma; hâla banıyor dedim
Damla yaşımda bile gözümdeydin sevgili.
Şirin gibi dağlara baktım da durdum neden?
Ruhun dizginlerini alıp derbeder eden
Ayın öptüğü aşka, teslim olmuş bu beden.
Tutunduğum yıldızla tözümdeydin sevgili.
Kuvvet ver dedim sana ulağım ulaşmadı
Göklere uzandım da şimşekleri aşmadı
Ebemkuşağı gözüm renklerle buluşmadı
Tutkular tutuşurken buzumdaydın sevgili.
Bir kıl çadırda hâlen lâf demini bulmadı
O dem, bir tür uçmağı yaşar iken durmadı
Sözü pişirip sözün canı var mı? sormadı
Kelimelerle yanan közümdeydin sevgili.
İşte böyle seninle sohbetim, hâsbihalim
Lirik ve içlidir bu şiirde Gülnihâl’im
Belâlı vadilerde yokuşlardayken hâlim
Dört mevsim şiirimde yazımdaydın sevgili.
■ HAYDİ GİDELİM
Hiç böyle değildik bir haller oldu
Şerefli maziye düne gidelim
Belâdan kaçarken kazası buldu
Dünya’yı titreten üne gidelim.
Günübirlik yaşar, gamsız yatarız
Tuzu çeşni yapar bala katarız
Ata mirasını pula satarız
Kanla aldığımız güne gidelim.
Emperyâl kuşatma, çevremi aldı
İhanet hançeri sırtıma daldı
Kim demiş bozkurtlar sınıfta kaldı
Yılanlar ezmeye ine gidelim.
Ölümü hak bildik her canlı tadar
Ülkücü canını bayrağa adar
Cenk edelim devran dönene kadar
Bir fetih ne ola bine gidelim.
Milli şifremizi kötü çözdüler
Ya kurşuna ya da ipe dizdiler
Ne kadar acıdır Türk’ü ezdiler
Ya istiklâl ya da “sin”e gidelim.
Müttefik iştahı kabardı diye
Çakala eyvallah demeler niye
Tavsiyem odur ki köylüye köye
Yunus’tan izinle kine gidelim.
Gözyaşı sel oldu mazlum ilendi
Urumçi ah etti imdat dilendi
Kürşat yadigarı kılınç bilendi
Seddini yıkmaya Çin’e gidelim.
İnsafla işimiz yok gayrı bizim
Namertle huyumuz çok ayrı bizim
Her şeyi anlatır “Conk bayrı” bizim
Pek de uzak değil düne gidelim.
“Kızılelma” aşkı baştan doğmalı
Boğmaya kalkanı elbet boğmalı
Kainat üstüne kutlu yağmalı
“Turan”ı gösteren yöne gidelim.
■ İZİNDEYİZ
Ululuğundan korkan Atatürk’ü sevemez
Atatürk biz Türk’lerde bir erdem,bir meziyet
Dili zulüm olan Ne Mutlu Türk’üm diyemez
Bizde büyük Ata’mız, onlarda büyük eziyet.
Vatanını sevenin Ata’yı sevmemesi
O milli fedâiyi tam sindirememesi
Mümkün değildir ancak inkâr etmesi
Görülüyorsa, kimliğinde vardır zafiyet.
Kuvvete dermansızdır, dermansız olduğundan
Bizler gıpta ederken, hasetlik dolduğundan
Sistemin çarkındayken çaresiz solduğundan
Kuyruğunu kıstırıp ödeyecektir diyet.
T.C. sınırlarının içinde yaşayanlar
Zaferde ortak ise şerefini de anlar
Milli bayramlarımı hasetle kaşıyanlar
Kaşıyan tırnağıyla yok olacak nihayet.
Şükretmeyi bilmeyen saygı, hürmet duyamaz
Atatürk’ü sevmeyen Milletine uyamaz
Şehitler ne duaya ne rahmete doyamaz
Bize bu cemâli sunana yetmez kifayet.
Akdeniz dalgalı saçınla açıl Türk oğlu
Sancağın altında hürlüğe saçıl Türk oğlu
Atalarının değeri ile ölçül Türk oğlu
Alnındaki zaferlerde yazılı velâyet.
Bu zaferi adın bil… Dumlupınar Zaferi
Tufan estirdi eri, atlısıyla askeri
Çelik kanatlarıyla uçtu neferi, eri
Bugün de vatana hıyanet var ise şayet;
Mustafa Kemal’lerin gözlerinde hep hilâl
Otuz Ağustos’u sen de unutma Gülnihâl
Parlasın gözlerinde şehitlerimiz al al
Canla kutla zaferi, dua et ayet ayet.
Not: 30 Ağustos ‘Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taarruz’u) anmak için kutladığımız bayramdır. Ulu önder ATATÜRK’ü ve Şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyoruz.
■ BENİM YAVRUM GİBİ, ÖYLESİNİZ SİZ
Lanet olsun Mehmetçiğimi vuran
Vurduranla senaryolar kurduran
Kurduranla köpekleşip kuduran
Zalimler, vatana belâsınız siz.
Hainlerle çöktü şu avurtlarım
Bağrımda azdıkça azdı dertlerim
Kara haber ;”şehit oldu mertlerim”
O kör kurşunlara dalasınız siz.
Huzurumu bozan şu ilsizlerle
Cahili cühelâ şerefsizlerle
Muhabat oldun hain dilsizlerle
Zorba ağrılarda olasınız siz.
Kalleş titremelerin bitmedi mi
Nefsinde sinsiliğin gitmedi mi
İsminin cılkı çıktı yetmedi mi
Adaleti Râb’dan bulasınız siz.
Teröristler yargı önünde suçsuz
Dolaşır tahliye edilip,soysuz
Yine kan yağdırır, ensizle boysuz
Yolda mayınlarda ölesiniz siz.
Hele ki vicdanı kör topal millet
Size de söyleyeceğim var elbet
Küfrü baş tacı yaptın nerde kudret
İnşâllah gözyaşı salasınız siz.
Kaç damla göz yaşı döktün, gam çektin
Sustun da dilini iyice büktün
“Açılım” zamanı hayır da yoktun
Şimdi saçı başı yolasınız siz.
Aklı alıp tekrar yerine dikip
Haramları atıp çöplüğe döküp
Şerefi göğse takıp hırsı söküp
Vicdanları tekrar alasınız siz.
Düşündüm, görmedim böyle hinliği
Fertin baskın çıktı cepte binliği
Tarihler af etmez bu pişkinliği
Kirli cep içinde kölesiniz siz.
Ne diyeyim sana kınalı kuzu
Kalmadı dilimin tadı tuzu
Köy köy tarla tarla vatansa mevzu
Benim yavrum gibi, öylesiniz siz.
Evlat acısıyla yanan analar
Minicikken öksüz kalan balalar
Gösterişten uzak şu fukaralar
Avuçlarda dua dolasınız siz.
Not: Yüce Rabbim Hainleri gazabınla helâk et !.. Şehitlerimizin mekânları Cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Türk Milletinin başı sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifâlar dilerim.
■ BEN ATATÜRK KIZIYIM
ATA’na seslen; yüce bir milletin insanı
De ki; bunca Türk sesi hürriyeti yakamaz
Haykırır dünyalara kuvvetimizi tanı
“Vatan Bölünmez ” diyen tutsaklığa bakamaz.
Kocatepe, İnönü, Dumlupınar’ın ünü
Gördüler Mehmetçiği nasıl alır öcünü
Karşınızda imanlı ordunun şanlı gücü
Kimseler, dalgalanan çelik azmi sıkamaz.
Balta, kazma süngüyle başı dik Türk askeri
Yürekten çıkan sesler, Allah Allah sesleri
Destan oldu sineler dağıttı tüm sisleri
Şu dağılan düşmanlar boyundurluk takamaz.
Çakal sürüsü gibi kaçtın sonundur senin
Damarlarından kanın fışkırdı, tuttu kinin
Bizde bir kudret var ki neydi ki senin enin
Türk’ün destanıdır bu… Düşmanlardan bıkamaz.
Büyük şanlı ordumuz Yunan’ı söküp attı
En hızlı Taarruzla tarihe onur kattı
İstiklâl inancını esarete anlattı
İsmin dudağımızda, hiçbir zaman çıkamaz.
Kanımızla canımız Türk’ün bayrağı için
Hedef ve ilkelerle âtiye değer biçin
Bir anda yürek olun ve hürriyeti seçin
Şu dolanan soysuzlar, ülkümüzü yıkamaz.
Türk demek dil demektir ay yıldızdır biliriz
Ata evlatlarıyız yâd elleri sileriz
Türkçe’dir tek dilimiz yurda aşık erleriz
Ben ATATÜRK kızıyım kanım sensiz akamaz.
■ ALİ KOMADA MI
Sözcüklerim iflasta tükendiğim yerdeyim
Hainlerin yüzünden ya sabır kalemime
Şahadetler yakıyor sanmayın serindeyim
Dön demeyin siz bana şu gamsız âlemime.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Harami girmiş dendi uyanınca mülküme
Mehteranım karışır şimdi benim türküme
Yine sefer göründü beşbin yıllık ülküme
Cennet benim vatanım, çorak toprak çöl kime.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Terörün kaynağı ve komutası Kandil’den
Dağlarımız ateşte görünüyor her ilden
Sualim sorgulansın cevab bulsun her dilden
Türkçe konuşuyoruz vatan gidiyor elden.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Acılarla yoğrulmuş toprağımdaki nârâ
Zulüm, kan, silâh, savaş beynimizdeki kara!
Yoksa ağır koma mı krizlerdeki sara
El kol bacak darplarda, kaslarda ağır yara.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Durup düşünelim mi… Bilincin koma hali,
Vatanın yalın hali ,olur mu yolda tâli
Dimağ uyuşturulmuş,uykuda mı ahali
Tuttuğun bayrak belli , toprağın belli Ali!
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Katar katar tahammül etme zamanı mıdır
Kıtır kıtır yemenin kahpece anı mıdır
Pıtır pıtır döküldük,bitimin tamamı mıdır
Yatır yatır çığlığın sessiz amanı mıdır?
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
Düşünce mi gaflette, bilinç sanki uyuyor
Yâd masalı dinleyen Türk’lüğünü soyuyor
Aslı inkar olayı, bu içime koyuyor
Ali, sanma komada, sabrı kine doyuyor.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
HAYIR!… Töre gereği Alpler ruhu dirilir
Sabır taşı çatlarsa kutlu emir verilir
Allah Allah diyerek ininize girilir
Delik deşik postunuz çarmıhlara gerilir.
Zamanında boş verdik, vermedik derslerini
Oturduk da seyrettik kesmedik seslerini.
■ KİMLİK İBRAZI
Hürriyete doyamam huyumu âlem bilir
Bizde Yurd’a muhabbet imanımızdan gelir
En son ocak sönmeden iradem nasıl ölür.
Akif’in azmi ile Türk-İslâm yolundayım
Bayrağı bayrak yapan, hilâlin alındayım.
Ne diyorsun kör dünya! beni yok mu sayarsın
Zulmünle anılırken, Nemrut’larla ayarsın
Döktüğün kan yetti be… halen kana boyarsın.
Kızılelma aşkıyla Turan’ın kolundayım
Dayattığın dava ne… ne sağ ne solundayım.
Ölümlerle eğlenmek Türk’te sanat bilirsin
Hırçınlaşma ey salip ! yarın dize gelirsin
Sillemden kurtulamaz sonsuza dek ölürsün.
Kulak verdim ülküme kopuzun telindeyim
Yirmidört boy soyumla, Oğuz’un ilindeyim.
Türk’ün yüce ülküsü kim demiş ki baş eğer
Hak’ka aşık özlere verir iken o değer
Buyruğunda şâd olduk, Resul’üm övmüş meğer.
Hiç kimseler sanmasın, bahtsızlık çölündeyim
Deryalara hükmeden Barbaros gölündeyim.
Anadolum vatandır, ilelebet burdayım
Ruhum Ulubat benim, sancağımla surdayım
Ceddim bana kılavuz, demeyin siz zordayım.
Tuna el etsin bakın! anında selindeyim
Daimi adresim şu; şâhadet gülündeyim.
■ TÜRKÇEM SEVDAMDIR BENİM
Hesabını yapmışım dünümün ve günümün
Pak düşün celerimdir yansıması ünümün
Şiirimde edeptir ibresi şu yönümün.
Mısralarımdayım ben “MEHMET ÂKİF” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
Otu sök, köküne bak asaleti görünür
Mert kalemler ardından peşi sıra yürünür
Yüreksizin tümcesi ayaklarda sürünür.
Mısralarımdayım ben “NİHÂL ATSIZ” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
Sesimizin bayrağı Oğuzata dilidir
Meramımı anlatır lisan lokman ilidir
Bu yüreğim Türkistan, lisanımsa gülüdür.
Mısralarımdayım ben “NİHAT ASYA” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
Bağnazlığı kovmuşum hürriyeti tatmışım
Madde boyutu ne ki ben mânâyı katmışım
Kâinatın rahminde kırkbin yıldır yatmışım.
Mısralarımdayım ben “NECİP FÂZIL” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
Nasihattır o bize ruhumuza nakş olmuş
Türk’lüğün esasına vazgeçilmez aşk dolmuş
Turan ile yürünen ne huzur dolu yolmuş
Mısralarımdayım ben “ZİYA GÖKALP” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
“Susan dil şeytandandır” haksızlığa susulmaz
Ozanlar susar ise eğriye kin kusulmaz
Yirmibirinci asra Türk mühürü basılmaz
Mısralarımdayım ben “MEHMET EMİN” solurum
Türkçem sevdamdır benim, ona kurban olurum.
■ TÜRK DOĞMUŞUM
Yüce Yaradan’a hamd’ı senâlar
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Ecdadım uludur İbn-i Sinâ’lar
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Resûl’ün övdüğü asil ırktanım
Kur’an’dan uzakta yapılmaz tanım
Ayyıldız süsüdür çağlayan kanım
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Türk’lüğün mazisi şerefi şanı
İstiklâl uğruna sebildir kanı
Vatana kurbandır emanet canı
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
El âlem adıma hiç konuşamaz
Türk dili seridir geç konuşamaz
Oğuz karşısında güç konuşamaz
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Millidir sofrada aşımız bizim
Hilâlden feyz alır kaşımız bizim
Yılan başı ezer taşımız bizim
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Atatürk ülküsü yanıp tüttükçe
Emperyâl !.. Irkıma kinin güttükçe
Daha önemlisi cana yettikçe
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
Ben benim dostlarım yâd’dan değilim
Sağ sol adı batsın yaban eğilim
Yerli çamur olsa inan gâilim
Türk doğmuşum ya ben Türk öleceğim.
■ VELHASIL BİZE ÜLKÜCÜ DERLER
Hey benim… Uğruna kalem sivriltip
Ülküme haram dil uzatan Zat’lar
Sayısız gaflarla Türklüğü itip
İslâmi da yiyen kirli tezatlar.
Şimdi beni dinle; Cihan hâkimi
Kimdir söyle bana… Sembolümüz ne
Hedef, ideal, güç, fetih… Değil mi?
İşte “Kızıl Elma ” bizlerde özne.
Türk-İslâm’ın sesi kutsal bir ülkü
Fatih’in Yavuz’un yönüdür çünkü
Nabızlarda Turan atarken, bil ki
Ata’mın gür sesi öyle bir güç ki.
Haram ne helâl ne anlatırız biz
Allah-û ekberi tanlatırız biz
Okyanus özünü sonlatırız biz
Hançereni an, an dağlatırız biz.
Biz kimmiyiz… Sisli Tanrı dağından
Beslenen hilali taşıyan Er’ler!
Kara Fatma, Nene Hatun bağından
Kurtuluş harbine gücü serenler.
…Velhâsıl bizlere ÜLKÜCÜ derler
…Hırâ’dan feyz alıp, zoru bilirler
…Yesevi ocağı tüten bu diller
…Cenk marşı çalarak cihân delerler.
Nihâl MİRDOĞAN.
https://www.altayli.net/tag/nihal-mirdogan Goşgular